Azra’nın Cesareti: Kaybolan Prensesin Masalı
Bir varmış, bir yokmuş…
Yıllar yılları kovaladıkça, masal diyarında sakin bir köyde yaşayan bir kız çocuğu varmış. Bu kız çocuğunun adı Azra’ymış. Azra, her akşam masal dinlemeye bayılırmış. Köyündeki yaşlı kadınlar, ona masallar anlatarak büyümüş. Azra’nın en sevdiği masal, kaybolan bir prensesin hikayesiymiş.
Bir gün, köy halkı köylerine yakın bir ormanın derinliklerinde esrarengiz bir şato keşfetmişler. Şato, yıllarca terkedilmiş gibi görünüyormuş. Köylüler, içeri girmeye cesaret edememişler, ancak Azra, merakı ve cesaretiyle dolup taşan bir kızmış.
Azra, bir gün ormana yürümüş ve eski şatoya adım attığında, karşısında büyüleyici bir manzara ile karşılaşmış. Şatonun bahçesinde rengarenk çiçekler açmış, kuğular gölette dans ediyormuş. Ancak en çarpıcı şey, pencereden bakan bir prensesmiş.
Prenses, Azra’yı fark etmiş ve sevinçle onu içeri davet etmiş. Prenses, adının Leyla olduğunu ve yıllar önce sihirli bir kapı aracılığıyla bu şatoya hapsolduğunu anlatmış. Azra, Leyla’nın hikayesini dinledikçe, ona yardım etme kararı vermiş.
Azra ve Leyla birlikte, sihirli kapının nasıl açılacağını çalışmışlar. Azra, köyünden getirdiği bilge kadınların anlattığı masallardan ilham alarak, zorlu bulmacaları çözmeye başlamış. Her adımda, Leyla ve Azra birbirine daha da yakınlaşmış.
Sonunda, birlikte çözdükleri büyük bir bulmacanın ardından sihirli bir kapı açılmış. Leyla, yıllardır hasretini çektiği özgürlüğüne kavuşmuş. Azra, ona yardım ettiği için büyük bir mutluluk duymuş.
Leyla, Azra’ya teşekkür ederek, ona bir dilek hakkı vermiş. Azra düşünmeden, köyüne barış, mutluluk ve bereket getirmesini dilemiş. Leyla’nın sihirli gücü, Azra’nın dileğini gerçekleştirmiş.
O günün ardından, köydeki her şey değişmeye başlamış. Bereket yağmurları yağmış, insanlar birbirine daha çok yardım etmeye başlamış ve köy, masalsı bir güzellik kazanmış. Azra ise, bu macerasının ardından masallarını yazmaya başlamış ve köyüne umut ve sevgi dolu hikayeler bırakmış.
Ve böylece çocuklar, Azra’nın cesareti ve sevgisi, bir masalın gerçek olabileceğini hepimize hatırlattı.
